11 Şubat 2013 Pazartesi

3 Yaş Doğumgünü

Zaman ne kadar hızla geçiyor. Cemre'min doğduğu gün daha dün gibi aklımda. İlk kucağıma aldığım an, bana ilk bakışı, ilk gülüşü herşey, bütün birlikte geçirdiğimiz zamanlar benim hafıza makinamda kayıtlı ve hiç bir zaman silinmeyecek. Çünkü böyle bir duygu yok, böyle muhteşem bir yaradılış yok. Daha dün gibi doğduğunda ikimizinde hastane köşelerinde yaşam savaşı verdiğimiz günler. Ama şimdi yüce Rabbime binlerce kez şükürler olsun kuzucuğumu bana bağışladığı için. Rabbim hiç bir anneyi o hastane yollarından eli boş döndürmesin.

Bu hafta sonu Cemre'nin merakla ve sabırsızlıkla beklediği doğumgünü geldi çattı. Cumartesi günü Cemre bütün evin süslenmesinde baş roldeydi. Ancak o kadar heyecanlıydı ki beni de panik yaptı ve fotoğraf çekmeyi unuttuk.

Evimiz hazır olduktan sonra misafirlerimiz gelmeden önce Cemre Hanım bize bol bol poz verdi...




Ve Sonra misafilerimiz geldi herşey hazır Cemre pastanın mumlarını kendisi koymak istedi Pastamız dedemizin hediyesi ve Cemre için çok kıymetli e tabi süslerkende elimiz biraz krema oldu bizde dedikki bal tutan parmağını yalar :)



 Pastayı salona götürüp kutlamaya başlayacağız ama Cemre hazır değil. Nedenini bir türlü çözemedik fakat Cemre kalabalığı sevmiyor. Bu kendi yakınlarımız dahi olsa çok utanıyor ya kendini yerlere atıyor yüzünü saklıyor yada benim kucağıma yapışıyor bu durumu bir türlü aşamadık. Neyse Cemreyi babası kucakladığı gibi salona attı ve pastayı sonunda salona götürebildim...



Ve beklenen son Cemre pastasını üflüyooorrr.



Ve bir kezde kuzenlerle birlikte üfledik..



Pastamızı kestik...



Ve sıra hekesi öpüp hediyeleri toplamaya geldiğinde masanın altına kaçan küçük bir fare var evimizde.


İşin en zor kısmı burasıydı Cemre hem hediyeleri almak istiyor hemde kimsenin yüzüne bile bakmak istemiyordu misafirlerimiz gücenecek diye çok üzüldüm artık zar zor yanlarına oturtup sadece fotoğraf çektik öpüşme faslını arada kaynattık ama ben resmen su gibi terledim Cemreyi ikna edip kucağımda bir oraya bir oraya taşırken. Fakat hediyeleri kaptıktan sonra keyfimiz yerine geldi. Paket açmaya zaten bayılıyoruz. Hele birde içinden tam kızıma göre oyuncaklar çıkınca ooo sevinçten havalar uçtuk...




Pastalarımızı yedik..

Çok uzun oldu fakat Cemrem ile yaşadığım her saniye benim için mükemmel anlatılacak gibi değil. Bu doğumgünündede her zamanki gibi çok eğlendik.

Canım kızım iyiki doğdun, iyiki yanımızdasın daha nice nice mutlu yıllara bebeğim..
SENİ ÇOK SEVİYORUZ...

10 Şubat 2013 Pazar

Sıra Geldi Gözlemelere



Evet  bu resimlerdende anlaşılacağı gibi Cemre hiçbir işi bana yaptırmıyor neye el atsam hemen benden önce içine dalıyor. Ben akşam için bişeyler hazırlama derdindeyim Cemre hamurları oyun haline getirme çabasında. Neyseki sonunda anlaştık ben işimi bitirdim pişirme safhasına geçtim o en son kalan küçük parçayla kendine göre hayvancıklar yaptı ve pişirdik ( desemde inanmayın çünkü hamur o kadar eskidiki hiç güzel olmayacağına emindim.).




Eğer bir fotoğraf makinası Cemre'nin fotoğrafını çekiyorsa Cemre hayatta dayanamaz ve hemen tek göz pozlara başlar :)

Bulaşıklar ve Cemre

İşte bizim evin hamaratı :) Cemre hanım bütün bulaşıkları tek tek itinayla hatta üzerinden bir kaç sefer geçmek üzere yıkadı pırıl pırıl oldular vallahi :) Şimdiki bu ev işlerine olan merakının genç kız dönemlerinde hiç kalmayacağını düşünerek bu fırsatları değerlendiriyor ve işleri cemreye yaptırarak ben keyfime bakıyorum. Yanlız bu konu büyük bir rahatlık, genişlik istiyor. Çünkü yıkanan bulaşıkların arkasından sizi ıslanmış yaramaz bir cimcime, sırılsıklam bir tezgâh hatta ıslanmış bir halı bekliyor karar sizin...